13-01-2008
Sağlıklı sünnet, sağlıklı ortamda
olur!
Malum kış ayındayız, "Şimdi sünnetin sırası mı?" diye
düşünenler de olacaktır. Toplumumuzda sünnet cerrahi bir
girişimin yanı sıra "cemiyet"
|
adıyla, dini ve toplumsal bir süreç olarak kabul görüyor.
Bazen düğün, bazen de dini bir tören olarak gerçekleşse de
sonuçta, toplumun neredeyse yüzde 100'ünü ilgilendiren
erkek çocuklarının "sünnet edilmesi" planlaması aileler
tarafından birkaç yıl önceden yapılırken, tören
yapılacaksa mevsim olarak okulların tatil olduğu yaz
ayları seçiliyor. Planlama ve hazırlıklar ise kış
aylarından itibaren başlıyor. Özetle, aileler sünnet
kararını tam da içinde bulunduğumuz aylarda alıyorlar.
|
2'DEN ÖNCE, 6'DAN
SONRA!
Son yıllarda kamuoyunda BAL-GÖÇ Genel Başkanı kimliği öne
çıkan Emin Balkan, aslında bir cerrah; hem de Uludağ
Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi
Bilim Dalı Başkanı. Hep Balkan göçmenlerinin sorunlarını
konuştuğumuz Prof. Dr. Emin Balkan ile bu defa erkek
çocuklarının sünnetini konuştuk. Acil durumlar dışında
çocuğun 2 yaş öncesinde ya da 6 yaş sonrasında sünnet
edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Balkan, bunun
çocuğun ruhsal ve bedensel gelişimi için önemli olduğunu
dikkat çekerek şöyle konuşuyor:
"Ortaya çıkan tıbbi sorunlar nedeniyle sonunda bize
başvurulduğundan, sünnetin iptidai koşullarda da
yapıldığına sık sık tanık oluyoruz. Sünnetin kesinlikle
steril şartlarda ve ameliyathane ortamında yapılması
gerekir. Sağlıksız sünnet yapıldığında; hemen akabinde ya
da çocuk büyüdüğünde ciddi sorunlar yaşanıyor. Bir de işin
psikolojik yanı var; sünnetin ileride sorun oluşturacak
bir psikolojik travmaya dönüştürülmemesi gerekiyor"
|
ACİL FERMUAR
SÜNNETİ!
Acil sünnet gerektiren sorunların başında çocuğun idrar
yapamamasını ve fermuar sorununu belirten Prof. Dr. Emin
Balkan konuya şöyle açıklık getiriyor. "Bebek ya da
çocuğun idrar yapamaması hemen müdahale gerektiren bir
sorun. Öte yandan acil fermuar ameliyatı da dediğimiz
hadiseyle, adı üstünde acil sünnet gerektiren bir durum
olarak karşılaşıyoruz. Çocuk giydirilirken ya da kendisi
giyinirken cinsel uzvunu fermuara sıkıştırıyor ve ciddi
bir sorun çıkıyor ortaya. Bu durumun önlenmesi için
Avrupa'da tekstil firmaları düğmeli giysi üretmeye
başladı. Ülkemizde de son yıllarda, böyle bir sorun
yaşanmaması amacıyla bazı çocuk giyim firmaları
fermuarsız, düğmeli pantolonlar üretiyor. Ebeveynlere
önerimiz, çocuklarına düğmeli pantolon giydirmeleri!"
|
SÜNNETÇİ KAPARSA!..
Halk arasında peygamber sünneti olarak da bilinen sünnet
derisinin doğuştan yarısının olmadığı durumun tıpta
Hiposdaias olarak tanımlandığını anlatan Prof. Dr. Emin
Balkan, "Aileler bunu sevinçle karşılıyor, oysa üzülünmesi
gereken bir sağlık sorunudur" diyerek, böyle bir durumla
karşılaşan ailelerin mutlaka uzmana başvurması gerektiğine
dikkat çekiyor.
"Hipospadias önemlidir ve cerrahi müdahale gerektirir.
Doğuştan sünnet derisinin yarısı olmayan çocukta bu deriyi
sünnetçi kaparsa, sorunu düzeltmek çok zorlaşıyor" diyen
Prof. Dr. Emin Balkan, idrar çıkış deliği aşağıda olan
Hipospadiaslı hastalarda sorunun ameliyatla çözüldüğünü,
düzeltme işlemi için de hastanın kendi sünnet derisinin
kullanıldığını belirtiyor.
|
SAĞLIKLI SÜNNET
ŞART!
"Sünnet cerrahi bir girişimdir" diyen Prof. Dr. Emin
Balkan, sağlıksız ortamda ve ehil olmayan kişilerce
gerçekleştirilen sünnet sonucunda trombofili hastası olan
çocuklarda kanamanın durmadığını, sünnet derisinin
iltihaplandığını, idrar yolu enfeksiyonu oluştuğunu
belirtiyor. Prof. Dr. Balkan, sağlıksız sünnetin diğer
olumsuz etkileri konusunda şunları belirtiyor:
"Çeşitli bulaşıcı hastalıkların görülme olasılığı
yükselirken, kimi zaman çocuğun cinsel uzvunun kısmen ya
da tümüyle kesildiğine de denk geliyoruz. Kimi zaman da
idrar yolu yaralanması oluyor ve bunun cerrahi girişimle
düzeltilmesi gerekiyor. Bazen de sünnet derisi fazla
kesilebiliyor. Sünnetten sonra yapılan bandajın çok sıkı
olması bile, idrar birikmesine, idrar yolu enfeksiyonuna
ve böbrek hastalıklarına yol açabiliyor."
|
TOPLU SÜNNET OLMAZ!
Cerrahi ortamda ve uygun koşullarda bir sünnet ortalama
30- 45 dakika tutarken, toplu sünnetlerde onlarca, hatta
kimi zaman yüzlerce çocuk bir günde sünnet ediliyor.
Organizasyonu yapanların hayır işleme amacından ve iyi
niyetinden kuşku edilemez. Ancak, uzmanlar, toplu sünnetin
toplum ve birey sağlığı açısından önemli riskler
oluşturduğunu belirterek, özellikle sünnetlerin
yoğunlaştığı aylarda, kamu ve özel hastanelerde sünnet
için özel oda ve birimlerin oluşturulması gerektiğine
dikkat çekiyorlar. Prof. Dr. Emin Balkan'ın da üzerinde
durduğu konulardan biri toplu sünnet; "Sünnet cerrahi bir
işlemdir ve ameliyathane ortamında yapılması gerekir"
diyen Prof. Dr. Balkan, toplu sünnetin son derece
sakıncalı olduğunu belirtiyor.
|
SAĞLIK KARNESİYLE
SÜNNET
Artık ebeveynler, sağlık karnesi ile kamu ve özel
hastanelere sünnet için başvuru yapabiliyor. Mayıs 2007
tarihinde yürürlüğe giren uygulamada, sünnet de Tedavi
Yardımı kapsamına alındı. SSK, Emekli Sandığı ve
Bağ-Kur'luların yanı sıra yeşil kart kullanan vatandaşlar
da bu uygulamadan yararlanabiliyor. Ancak, sünnet olacak
nüfusun çok fazla ve hastanelerdeki cerrahi girişim
birimlerinin ise talebi göğüsleyecek ölçüde olmaması,
tebliğin uygulanabilirliği açısından ciddi bir sorun.
Özellikle dar gelirli vatandaşlar, bilim insanları
tarafından "sağlıksız" olarak nitelendirilen toplu sünneti
beklemeden hastanelere başvurarak çocuklarını sünnet
ettirebilirler. |
http://www.bursahakimiyet.com.tr/in.php?is=haber&sec=haber&im=45628
|